Difteri Hastalığı4 min read

Difteri hastalığı geçmişte büyük salgınlara sebep olmuş, günümüzde etkin aşılama çalışmalarıyla kontrol altına alınmış ciddi enfeksiyon hastalıklarından biridir. Halk arasında Kuşpalazı olarak bilinen hastalık. Başta hafif boğaz ağrısıyla başlar, bademciklerde oluşan gri-beyaz bir tabaka meydana gelir daha sonra solunum bozukluğu, kalp rahatsızlıkları ve sinir sistemi hasarlarına sebep olabilir Genellikle kış aylarında daha fazla görülen hastalık iki yaşından küçük çocuklarda bademcik yapısının çocukta oluşmaması sebebi yüzünden burun ve yaralarda yerleşir. Hastalığın tipik yerleşim yeri bademcik ve lenf dokusudur. Fakat burunda gırtlakta, kulakta, deride de görüle bilir.Korinobakteri difteri (corynebacterium diphtheriae) adlı mikro organizmasının yaptığı toksin (Zehir) hastalığa sebep olur. Hastalığın tipik yerleşim yeri bademcik ve lenf dokularıdır. Bu alanlarda solunum zorluğu yaratan gri-beyaz renkli zar tabaka hastalığın tipik bulgusudur. Bu tabaka difteri mikrobunun salgıladığı toksin nedeniyle lenf dokunun şişmesi ile hava yolunun tıkanması dolayısı ile solunum problemlerine, kalp ve sinir tahribatına sebep olur.

Difteri Nasıl bulaşır?

Difteri bir insan hastalığıdır; insandan insana solunum yolu damlacıklarıyla solunum yolundan, solunum yolu salgıları ve deri lezyonlarına temas eden eşyalarla indirek yoldan bulaşır. Kapalı yerlerde ve kalabalıkta bulunma olasılığının artması nedeniyle soğuk havalarda daha fazla görülür.

Difteri hastalığını bulaştıran kişiler çoğu kez boğaz difterili hastalar ve asemptomatik boğaz taşıyıcılarıdır. Tropikal ülkelerdeki fakir kişiler, ılıman iklimli ülkelerde alkolikler, evsizler arasında deri difterili olgular bulaştırmada rol oynayabilirler

Difteri hastalığının Belirtileri nelerdir?

Difteri mikrobu vücuda temas ettikten 2 ila 4 gün içinde belirtiler kendini göstermeye başlar. Etkiledikleri organa göre belirtiler gösterir. Genellikle difteri hastalığı denilince boğazda yerleşen formu akla gelse de derinin, gırtlağın, burunun da etkilendiği formları mevcuttur.

Bademcik ve lenf dokuya yerleşen difteri mikrobu ilk başta ateş, halsizlik, iştahsızlık, bademciklerin şişmesi, yutkunma problemleri gibi belirtilerle başlar. Daha sonra mikrobun salgıladığı toksin(zehir) bademcikte beyaz-gri bir tabaka oluşmasını sağlar. Tedavi edilmez ise bu tabaka genişleyerek solunum yolunu kapatır ve hastanın soluk almasını zorlaştırır. Boyunda bulunan lenf bezleri şişer, el ile dokunulduğunda ağrı olur. Hasta her geçen gün daha da halsizleşir, kaslar iyice gevşer. Şuur bozuklukları ve havale geçirme riski oluşabilir. Tedavi edilmeyen hastalarda 2.haftanın sonunda zehir kalp kaslarını etkileyerek nabzın düşmesine ve kalbin durmasına sebep olabilir. Zehrin etkisi ile ağız ve burun kanamaları da hastalığın son evrelerinde görüle bilir.

Difteri Tanısı Nasıl Konur

Hastalığın belirtileri tanı konulmasında en önemli aşamadır. Bademcik ve lenf dokuda oluşan tipik beyaz-gri tabaka hastalığın tanısını koymayı kolaylaştırır. Kesin teşhis için bademciklerden alınan örnekte difteri mikrobu aranarak sağlanır.

Difteri Tedavisi

Erken teşhis ve erken tedaviye başlamak başarılı sonuç almak için çok önemlidir. Hastalığı geçirmiş erken fark edilmiş olan bireylere Difteri antitoksini ve antibiyotik tedavisi ile hızlı sonuçlar alınır. Difteri toksini sonucu meydana gelen ciddi organ hasarlarını düzeltmek için cerrahi müdahale gerekir.Hastalıktan korunmak için çocukluk döneminde 2.4.6.aylarında yapılan dörtlü karma aşılar (DaBT,İPA,Hib) çok önemlidir.

Seyahat edenler için Aşı

Difteri tüm dünyada görülebilir. Ilıman bölgelerde kış ve bahar aylarında daha sıktır. 1990’ lı yıllarda doğu Avrupa’nın bazı ülkelerinde geniş salgınlar yapmıştır. Uzun yıllardır aşılama programını uygulayan endüstrileşmiş ülkelerde artık yaygın değildir. Aşısız yolcular için risk her zaman mevcuttur. Seyahat edenlerin aşılarının tam ve güncel olması önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir