Prolaktinoma5 min read
Hipofiz bezinin iyi huylu tümörü olarak adlandırılan Prolaktinoma, hipofiz bezi tarafından üretilen prolaktin hormonunun fazla salgılanması ile meydana gelmektedir. Süt hormonu olarak bilinen Prolaktin hormonu, hamile ve emziren kadınlarda süt üretimini sağlarken, erkeklerde ise sperm yapısı ve hareketi üzerine etkisi vardır. Prolaktinoma diğer hipofiz adenomlarına göre daha sık görülür. Hastalığın insidansı (görülme sıklığı) 30/100,000 hasta olarak belirlenmiştir.
Her ne kadar iyi huylu olsa da tümörün bulundu alana bası yapması sonucu Libido kaybı (cinsel isteksizlik), infertilite (Kısırlık), amenore (Adet kanaması kesilmesi), galaktore (süt salınımının düzensizliği), görme bozukluları gibi rahatsızlıklara sebep olabileceğinden ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır.
Prolaktinoma Adenomu Neden Olur?
Vücudumuzun hormonal salgılarının yapıldığı ve kontrol edildiği merkez olan hipofiz bezinin çeşitli iç veya dış etkiler sonucu hücresel bozulmalar geçirmesi ve hipofiz bezinin üzerinde farklı boyutlarda kitleler oluşması ile hormonal düzensizliklerin ortaya çıktığı bir durumdur Prolaktinoma. Günümüzde Prolaktinoma adenomunun oluşma sebepleri araştırılmakta ve güncel araştırmalara göre kullanılan besinlerin veya ilaçların prolaktin hormonunun fazla salgılanmasına sebep olduğu ve bu adenomun oluşmasında etkili rol oynadığı düşünülmektedir.
Genel olarak Prolaktinoma adenomunun oluşum sebeplerini sıralayacak olursak:
-
A) Hipotalamus hastalıkları
- Tümörler: Kraniofaringioma, germinoma, 3.ventrikül tümörleri, glioma, hamartoma, metastaslar
- İnfiltratif hastalıklar: Sarkoidoz, tüberküloz, histiositoz
- Psödotümör cerebri
- Kranial ışınlama
-
B) Hipofiz hastalıkları
- Mikro-makroprolaktinomalar
- Akromegali
- Cushing hastalığı
- Hipofiz sapı kesisi
- Hipofiz sapı basısı
- Boş sella sendromu
- İnfiltratif hastalıklar: Dev hücreli granüloma, sarkoidoz
-
C) İlaçlar
- Antipsikotikler / Nöroleptikler
- Fenotiazin (Chlorpromazin, Fluphenazin, Promazin, Thioridazin,
- Trifluoperazin,Thiethylperazin)
- Butirofenon (Haloperidol)
- Atipik antipsikotikler (Riperidone, Molindone, Quetiapine)
- Antidepresanlar:
- Trisiklik (Chlomipramine, Amitryptyline, Desipramine, Amoxapine, Maprotiline, Imipramine)
- MAO inhibitörleri (Clorgyline, Pargyline, Olanzapine)
- SSRI (Selektif serotonin re-uptake inhibitörleri; Fluoxetine)
- Diğerleri
- Opiatlar
- Kokain
- Antihipertansifler: α-metildopa, rezerpin, kalsiyum kanal blokerleri (Verapamil)
- Gastrointestinal ilaçlar: Metoklopramid, domperidon, sulpirid, simetidin, H2-reseptör blokerleri ?
- Proteaz inhibitörleri ?
- Östrojenler
- D) Primer hipotiroidi
- E) Kronik böbrek yetmezliği
- F) Kronik karaciğer hastalığı
- G) Nörojenik (Göğüs duvarı ve spinal kord lezyonları, meme uyarısı )
- H) Psikolojik veya fiziksel stresler
- I) Gebelik
- İ) İdiopatik
Prolaktinoma Belirtileri
Adenomlar boyutlarına göre mikro (1cm den küçük) ve makro (1 cm büyük) olmak üzere sınıflandırılırlar. Prolaktinoma adenomları genellikle mikro adenom şeklinde görülür ve fark edilir bulgu vermeye bilir. Premenapozal (menopoz öncesi) olan kadınlarda genellikle amenore, galaktore ve/veya infertilite görülür. Postmenapozal (menopoz sonrası) kadınlar da ise genellikle büyük boyutlu adenomların bulunduğu bölgede sinirlere yaptığı bası ile bağlantılı semptomlar verir. Erkeklerde prolaktinomalar genellikle makro adenom şeklinde görülmektedir. En sık rastlanan bulgular hipogonadizm, impotans ve libido azalması gibi bulgulardır. Çocuk ve genç hastalarda büyüme gelişmenin durması, puberte gecikmesi, primer amenore, oligomenore, galaktore veya kitle etkisine bağlı baş ağrısı, görme bozuklukları gelişe bilir. Bu semptomlar ile birlikte makro adenomomların yer aldı lokalizasyona bağlı sağlam hipofiz bezini baskılayarak panhipopituitarizm hastalığına, optik sinirlere bası yapma sonucu ise görme bozukluklarına sebep ola bilir.
Prolaktinoma Tanısı
Prolaktin adenomu bulguların üzerine şüphelenilen hastada serum prolaktin düzeyleri kontrol edilmelidir. Prolaktin hormonu düzeylerinde artış veya azalış izlenilen hastada hipofiz bezi MR Görüntüleme yöntemi ile kitle olup olmadığı var ise boyutlarının belirlenmesi sağlanır.
Bulgu göstermeyen Hiperprolaktinemi görülen hastalarda belirli aralıklar ile prolaktin hormon takibi yapılarak değişiklikler izlenir. Prolaktin artış izleniyor ise MR görüntüleme tetkiki ile hipofiz bezinde büyüme olup olmadığı araştırılır. Büyüme izlenmeyen vakalarda belirli aralıklar ile hasta takibe alınır. Büyüme izlenen vakalar da tedavi planı yapılarak tedavi sürecine başlanır.
Prolaktinoma Tedavisi:
Prolaktinoma tanısı alan hastanın tedavisinde öncelik arz eden nokta kitlenin bası yapıp yapmadığı ve bu süreçte izlenecek tedavi planın medikal veya cerrahi yollardan hangisinin uygulanacağı açısından değerlendirmektir.
Medikal tedavi
Genellikle bütün Prolaktinoma adenomlarında ilk seçenek Dopamin agonistleri olarak adlandırılan ilaç grupları kullanılır. Dopamin agonistleri mikro ve makro Prolaktinoma adenomlarında yükse etkinliğe sahip aynı zamanda risk gelişme olasılığı düşük olan tedavi yoludur. Bu ilaç gurubu prolaktin hormonu salgılanmasını baskıladığı gibi kalıtsal yönden hipofiz bezinin etkilenmemesini sağladığı için önemli rol oynarlar. Fakat bazı hastalar Dopamin agonistlerine karşı organizmaları dirençli olduğundan beklenilen tedavi etkisini alamaya bilirler.
Cerrahi tedavi
Prolaktinoma tanısı almış hastalarda başvurulan medikal tedaviye cevap alınamayan durumlarda, özellikle makro adenomların yaptığı hipofiz bezi üzerinde bulunan sinir uçlarına yaptığı bası sonucu baş ağrısı, görme bozuklukları gibi nörolojik bulgular vermesi durumunda cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Aynı zaman da gebelik durumunda gelişen tümör büyümesi ile birlikte nörolojik bulguların varlığında da cerrahi tedavi yolu izlenmektedir.
Prolaktinoma adenomunun cerrahi operasyon uygulanırken izlenilen yol transfenoidal adı verilen burundan endoskopi yardımıyla hipofiz bezine müdahale etmektir. Transfenoidal yol ile ulaşılamayan nadir makro adenomların bulduğu durumlarda ise supresellar frontal veya temporal loblar olarak tabir edilen baş kemikleri üzerinde uygulanacak müdahaleler ile Prolaktinoma adenomununa müdahale edilmektedir.
Radyo Terapi
Medikal ve cerrahi tedavi ile başarı sağlanamayan nüks (adenomun yeniden belirmesi) adenomlarda tekrar cerrahi müdahale yapılamıyor ise radyo terapi uygulanmaktadır. Radyo terapide amaç, serum prolaktin düzeylerinin düşürmek ve her hangi yaşamsal fonksiyonun bozulmasını önlemek adına adenom boyutunu küçültmek hedeflenir. Sık kullanılan radyoterapi (ışın tedavisi) şekilleri: konvensiyonel RT ve stereo taktik radyocerrahidir.
Yararlanılan Kaynaklar:
- Hipofiz hastalıkları tanı, tedavi ve izlem kılavuzu 2011 (Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği)
- Türk Nöroşir Dergisi 2014, Cilt: 24, Ek Sayı: 3, 73-82
- Dr Nihat EGEMEN Beyin ve sinir cerrahi-prolaktinoma hipofiz tümorleri